Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Grup Toplantısı Konuşması
“Nasıl ki kurumuş çam ağaçlarıyla dolu bir orman yaz sıcağında tutuşmak için küçük bir kıvılcımı bekliyorsa, yıllardır sabreden milletimizin sabır taşını çatlatmak için ufak bir olay kafidir. Küçük bir kız çocuğuna yapılanlar, Türk bayrağının indirilmesi ve yakılması küçük kıvılcımları aşan alevlerdir. Yani sorumlu ve provokatör arayışı beyhudedir. Aslolan tedbir almaktır.”
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Türkiye’nin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek çözüm için tedbir almanın önemine vurgu yaptı. Orman yangınları, ekonomik sorunlar, mülteci krizi ve iç güvenlik gibi konuları ele aldı. Ayrıca Türkiye’nin Orta Doğu politikasını değerlendirdi ve sığınmacılarla ilgili bir eylem planı önerdi.
Müsavat Dervişoğlu ayrıca, Sivas Madımak Oteli’nde yaşanan acı olayların yıl dönümünde yaşamını yitirenleri rahmetle anarak, milli birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Dervişoğlu’nun konuşması, Türkiye’nin iç ve dış gündemine ilişkin kritik değerlendirmeler içermektedir.
“Ülke genelindeki orman yangınları ile ilgili olarak, ‘Bu tür yangınların havadan müdahale olmadan söndürülemeyeceğini her yıl acı şekilde öğrenip, 1 yıl sonra unutan bir iktidarla daha ne kadar ormanımızı kaybedeceğimizin hesabını bilemiyoruz. Birçok alanda gördüğümüz İHA’ları, orman yangınlarında etkin bir şekilde kullanmak için daha kaç yangın bekleyeceğimizi bilmiyoruz. Cumhurbaşkanının ve bakanların emrine, sayısı belirsiz özel jetler, filolar amade ederken, yıllardır yeterli sayıda yangın söndürme uçakları tedarik etmemelerini Vergimatik Mehmet’in tasarruf tedbirleriyle mi açıklıyorlar, bilmiyoruz.”
“Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, yaptığı kamu hizmetini askerlik görevi gibi gördüğünü belirten Dervişoğlu, ‘EYT, muhalefet yüzünden oldu’ diyen, ‘Gri listeden, Sayın Cumhurbaşkanı’nın gayretleri ile çıkıldı’ diyen zat söylüyor. Kur korumalı mevduat ile 818 milyar zarar ettirilen Hazine’nin bakanı söylüyor. ‘Toplumu enflasyona ezdirmedik’ diyen zat söylüyor. ‘Asgari ücret yüksektir, maaş zammına gerek yoktur’ diyen sözde bakan söylüyor. Bakıyor; ama görmüyor. Enflasyonun yüzde 75 olduğu ülkenin hazine bakanı ifade ediyor bunları. Hem de elektriğe yüzde 38 zam yapılan hafta söylüyor. Vergimatik Mehmet’in diğer açıklamalarına girmeyeceğim. Çünkü onun da gideceği yer biliniyor.”
“Türk milletinin, Suriye sınırlarındaki gerginlik ve içerideki sorunlara tepkisine değinen Dervişoğlu, ‘Zaman daralmaktadır. Siz çözümü görmezden geldikçe; yani sığınmacı ve kaçakları ülkelerine göndermeyi reddettikçe, Türk halkı kendi çözümünü bulmaya çalışacaktır. Siz çözüme ayak direttikçe, şiddeti çözüm olarak sunanlar da olacaktır. ve yıllardır yürüttüğünüz yanlış politikaların bedelini; sadece çoluk çocuk, sadece vatandaşlarımız, sadece masumlar ödeyecektir.’
“Türkiye’nin Orta Doğu politikasına ilişkin olarak, ‘Geldiğimiz noktada, Erdoğan ve Emevi Camii’nde namaz kılma hülyasına kapılan İhvancı, Ensarcı avanesinin Türkiye’yi soktuğu malum Orta Doğu bataklığı macerasının neticesinde, Türkiye’nin bir mülteci kampı haline getirilmesi, ‘Hata yapmışız Allah bizi affetsin’ diyerek içinden çıkılabilecek bir iş değildir. Çünkü, Türk milleti bunalmıştır. Ne orman yangınını, ne mutfak yangınını, ne adalet yangınını, ne de milli gurur ve şeref yangınını söndürmeye niyeti olmayanlar, onun devletine el koymuşlardır. ve elbet onu geri kazanacaktır. Çünkü, Türk milleti öfkelidir; kendi vergisiyle, kazancıyla yapılan hastanelere gidememekten, mahallesindeki parkta oturamamaktan, kadınına, kızına göz diken sapıklardan öfkelidir.’
“Müsavat Dervişoğlu’nun, sığınmacılarla ilgili 6 maddelik eylem planını açıklaması: ‘İYİ Parti olarak önerdiğimiz ve gecikmeden hayata geçirilmesi gereken adımlarla tüm siyasi partileri bir milli mutabakat zeminine davet eden çağrımız; başta hükümet yetkilileri tarafından ciddiye alınmalıdır. Bu birliktelik, Türkiye’nin gerçek kurucu unsurlarını, aynı ruh ve kararlılıkla, 100 yıl sonra bir kez daha aynı demirin tavında birbirine perçinleyerek Türk milletini eşsiz bir yere taşıyacaktır.’
sonuna gelinmiştir. Şimdi devletin, acil eylem zamanıdır. Bizim çağrımız da tam olarak budur. Çağrımız, saraydaki veya sınırlarımızın ötesindeki maddi ve manevi efendilerine diyet borcu olan ihanet şebekesinin büyük ve küçük piyonlarını kapsamamaktadır. Çağrımız ilk olarak, taşıdıkları resmi sıfatlarla ve bulundukları makamlarla halen, gerçekten devletin ve milletin hizmetinde olduğunu bildiğimiz İçişleri, Dışişleri, TSK ve diğer güvenlik birimlerinin mensuplarına ve bu sorunun bir milli egemenlik krizi yarattığının bilincinde olan vatansever devlet insanlarınadır.”
“Sığınmacılarla ilgili 6 maddelik eylem planı: ‘Aksi halde milli egemenlik meselesi haline gelen bu sorun, daha vahim olayların öncüsü, daha büyük yangınların rüzgarı olacaktır. Bu esaret zincirini kırmaya, bu kamburu atmaya kararlıdır. Bu yüzden de pazar gecesi Kayseri’de, pazartesi günü ise Suriye’nin kuzeyinde yaşananları; Türk milletinin bugünkü ve gelecekteki varlığına dönük açık ve sürekli hale gelmiş yıkım projesinin olağan sonuçları, beklenen yansımaları olarak görüyoruz. 10 milyondan fazla kaçak ve sığınmacı barındıran bir ülke pek tabiidir ki her türlü riske açıktır. Provokasyon olabilir. Provokatörler de olabilir. Özellikle Suriye devleti ile ilişki kapıları sessiz sedasız açılmışken ve Erdoğan eski kankasına tekrar ‘Sayın’ sıfatıyla hitap ediyorken, provokasyon beklememek ahmaklık olur. Emperyalist güçlerin Türkiye’yi rahat bırakmamak için türlü oyunları sahneye koymaya kalkışacakları bilinen bir gerçektir. Bunlara karşı elbette dikkatli olmak ve oyunlara gelmemek lazımdır. Ancak ortada duran bir gerçek vardır.’
“‘Nasıl ki kurumuş çam ağaçlarıyla dolu bir orman yaz sıcağında tutuşmak için küçük bir kıvılcımı bekliyorsa, yıllardır sabreden milletimizin sabır taşını çatlatmak için ufak bir olay kafidir. Küçük bir kız çocuğuna yapılanlar, Türk bayrağının indirilmesi ve yakılması küçük kıvılcımları aşan alevlerdir. Yani sorumlu ve provokatör arayışı beyhudedir. Aslolan tedbir almaktır.”
“Türkiye’nin Orta Doğu politikasına ilişkin olarak, ‘Geldiğimiz noktada, Erdoğan ve Emevi Camii’nde namaz kılma hülyasına kapılan İhvancı, Ensarcı avanesinin Türkiye’yi soktuğu malum Orta Doğu bataklığı macerasının neticesinde, Türkiye’nin bir mülteci kampı haline getirilmesi, ‘Hata yapmışız Allah bizi affetsin’ diyerek içinden çıkılabilecek bir iş değildir. Çünkü, Türk milleti bunalmıştır. Ne orman yangınını, ne mutfak yangınını, ne adalet yangınını, ne de milli gurur ve şeref yangınını söndürmeye niyeti olmayanlar, onun devletine el koymuşlardır. ve elbet onu geri kazanacaktır. Çünkü, Türk milleti öfkelidir; kendi vergisiyle, kazancıyla yapılan hastanelere gidememekten, mahallesindeki parkta oturamamaktan, kadınına, kızına göz diken sapıklardan öfkelidir.’
“Müsavat Dervişoğlu’nun, sığınmacılarla ilgili 6 maddelik eylem planını açıklaması: ‘İYİ Parti olarak önerdiğimiz ve gecikmeden hayata geçirilmesi gereken adımlarla tüm siyasi partileri bir milli mutabakat zeminine davet eden çağrımız; başta hükümet yetkilileri tarafından ciddiye alınmalıdır. Bu birliktelik, Türkiye’nin gerçek kurucu unsurlarını, aynı ruh ve kararlılıkla, 100 yıl sonra bir kez daha aynı demirin tavında birbirine perçinleyerek Türk milletini eşsiz bir yere taşıyacaktır.’
“‘Bugün zoraki misafirliğin de itidalinin de sonuna gelinmiştir. Şimdi devletin, acil eylem zamanıdır. Bizim çağrımız da tam olarak budur. Çağrımız, saraydaki veya sınırlarımızın ötesindeki maddi ve manevi efendilerine diyet borcu olan ihanet şebekesinin büyük ve küçük piyonlarını kapsamamaktadır. Çağrımız ilk olarak, taşıdıkları resmi sıfatlarla ve bulundukları makamlarla halen, gerçekten devletin ve milletin hizmetinde olduğunu bildiğimiz İçişleri, Dışişleri, TSK ve diğer güvenlik birimlerinin mensuplarına ve bu sorunun bir milli egemenlik krizi yarattığının bilincinde olan vatansever devlet insanlarınadır.”
“Sığınmacılarla ilgili 6 maddelik eylem planı: ‘Aksi halde milli egemenlik meselesi haline gelen bu sorun, daha vahim olayların öncüsü, daha büyük yangınların rüzgarı olacaktır. Bu esaret zincirini kırmaya, bu kamburu atmaya kararlıdır. Bu yüzden de pazar gecesi Kayseri’de, pazartesi günü ise Suriye’nin kuzeyinde yaşananları; Türk milletinin bugünkü ve gelecekteki varlığına dönük açık ve sürekli hale gelmiş yıkım projesinin olağan sonuçları, beklenen yansımaları olarak görüyoruz. 10 milyondan fazla kaçak ve sığınmacı barındıran bir ülke pek tabiidir ki her türlü riske açıktır. Provokasyon olabilir. Provokatörler de olabilir. Özellikle Suriye devleti ile ilişki kapıları sessiz sedasız açılmışken ve Erdoğan eski kankasına tekrar ‘Sayın’ sıfatıyla hitap ediyorken, provokasyon beklememek ahmaklık olur. Emperyalist güçlerin Türkiye’yi rahat bırakmamak için türlü oyunları sahneye koymaya kalkışacakları bilinen bir gerçektir. Bunlara karşı elbette dikkatli olmak ve oyunlara gelmemek lazımdır. Ancak ortada duran bir gerçek vardır.’
“Nasıl ki kurumuş çam ağaçlarıyla dolu bir orman yaz sıcağında tutuşmak için küçük bir kıvılcımı bekliyorsa, yıllardır sabreden milletimizin sabır taşını çatlatmak için ufak bir olay kafidir. Küçük bir kız çocuğuna yapılanlar, Türk bayrağının indirilmesi ve yakılması küçük kıvılcımları aşan alevlerdir. Yani sorumlu ve provokatör arayışı beyhudedir. Aslolan tedbir almaktır.”
“Türkiye’nin Orta Doğu politikasına ilişkin olarak, ‘Geldiğimiz noktada, Erdoğan ve Emevi Camii’nde namaz kılma hülyasına kapılan İhvancı, Ensarcı avanesinin Türkiye’yi soktuğu malum Orta Doğu bataklığı macerasının neticesinde, Türkiye’nin bir mülteci kampı haline getirilmesi, ‘Hata yapmışız Allah bizi affetsin’ diyerek içinden çıkılabilecek bir iş değildir. Çünkü, Türk milleti bunalmıştır. Ne orman yangınını, ne mutfak yangınını, ne adalet yangınını, ne de milli gurur ve şeref yangınını söndürmeye niyeti olmayanlar, onun devletine el koymuşlardır. ve elbet onu geri kazanacaktır. Çünkü, Türk milleti öfkelidir; kendi vergisiyle, kazancıyla yapılan hastanelere gidememekten, mahallesindeki parkta oturamamaktan, kadınına, kızına göz diken sapıklardan öfkelidir.’
“Müsavat Dervişoğlu’nun, sığınmacılarla ilgili 6 maddelik eylem planını açıklaması: ‘İYİ Parti olarak önerdiğimiz ve gecikmeden hayata geçirilmesi gereken adımlarla tüm siyasi partileri bir milli mutabakat zeminine davet eden çağrımız; başta hükümet yetkilileri tarafından ciddiye alınmalıdır. Bu birliktelik, Türkiye’nin gerçek kurucu unsurlarını, aynı ruh ve kararlılıkla, 100 yıl sonra bir kez daha aynı demirin tavında birbirine perçinleyerek Türk milletini eşsiz bir yere taşıyacaktır.’
“‘Bugün zoraki misafirliğin de itidalinin de sonuna gelinmiştir. Şimdi devletin, acil eylem zamanıdır. Bizim çağrımız da tam olarak budur. Çağrımız, saraydaki veya sınırlarımızın ötesindeki maddi ve manevi efendilerine diyet borcu olan ihanet şebekesinin büyük ve küçük piyonlarını kapsamamaktadır. Çağrımız ilk olarak, taşıdıkları resmi sıfatlarla ve bulundukları makamlarla halen, gerçekten devletin ve milletin hizmetinde olduğunu bildiğimiz İçişleri, Dışişleri, TSK ve diğer güvenlik birimlerinin mensuplarına ve bu sorunun bir milli egemenlik krizi yarattığının bilincinde olan vatansever devlet insanlarınadır.”
“Sığınmacılarla ilgili 6 maddelik eylem planı: ‘Aksi halde milli egemenlik meselesi haline gelen bu sorun, daha vahim olayların öncüsü, daha büyük yangınların rüzgarı olacaktır. Bu esaret zincirini kırmaya, bu kamburu atmaya kararlıdır. Bu yüzden de pazar gecesi Kayseri’de, pazartesi günü ise Suriye’nin kuzeyinde yaşananları; Türk milletinin bugünkü ve gelecekteki varlığına dönük açık ve sürekli hale gelmiş yıkım projesinin olağan sonuçları, beklenen yansımaları olarak görüyoruz. 10 milyondan fazla kaçak ve sığınmacı barındıran bir ülke pek tabiidir ki her türlü riske açıktır. Provokasyon olabilir. Provokatörler de olabilir. Özellikle Suriye devleti ile ilişki kapıları sessiz sedasız açılmışken ve Erdoğan eski kankasına tekrar ‘Sayın’ sıfatıyla hitap ediyorken, provokasyon beklememek ahmaklık olur. Emperyalist güçlerin Türkiye’yi rahat bırakmamak için türlü oyunları sahneye koymaya kalkışacakları bilinen bir gerçektir. Bunlara karşı elbette dikkatli olmak ve oyunlara gelmemek lazımdır. Ancak ortada duran bir gerçek vardır.’
Önceki Yazılar:
- Dervişoğlu’ndan Şimşek’e vergi tepkisi
- Koray Aydın istifa etti: Allah’a ısmarladık İYİ Parti
- Sevin Çağlayan, İYİ Parti’den istifa etti
- İyi Parti’den Göçmen Sorununa 6 Çözüm
- İYİ Parti Genel Başkanı seçilen Müsavat Dervişoğlu kimdir?
Sonraki Yazılar: